Tıp Eğitimi Kan Kaybetmeye Devam Ediyor

Makale

Dr. Semih Baskan

2022-2023 Eğitim-Öğretim Yılı Güz Dönemi sona erdi. Öğrenciler sömestr tatillerini evlerine giderek geçirdiler. Şimdi 2022-2023 Bahar Dönemi eğitimi başladı.

Bu tatil döneminde ülkemizdeki tıp fakültelerinin Resmî Gazete’ye verdikleri akademik ilan duyurularını incelediğimizde, akademik kadrolardaki büyük boşluklar gözler önüne serilmektedir. Özellikle bazı tıp fakültelerinin ilanlarında Profesör/Doçent/Doktor Öğretim Üyesi  şeklindeki duyurular, o anabilim dallarında hiçbir akademik eğiticinin olmadığı gerçeğini ortaya koymaktadır. Bu tespit bir başka deyişle adı geçen tıp fakültelerindeki bu anabilim dallarında derslerin boş geçtiğini veya dışarıdan ders saat ücretli öğretim üyeleri ile eğitimi sürdürmeye çalıştıklarını göstermektedir.

Ankara Tabip Odası’nın tespitlerine göre, Balıkesir, Tekirdağ Namık Kemal ve Yozgat Bozok üniversiteleri tıp fakülteleri dışında yeni açılan tıp fakültelerinden  hiçbirinin hastanesi bulunmamaktadır. Sağlık Bakanlığı’na bağlı 61 eğitim araştırma hastanesi, sağlık bilimleri üniversitesi ile; 36 eğitim araştırma hastanesi ise 33 devlet tıp fakültesiyle ortak kullanımdadır. Ortak kullanımda olan tıp fakültelerinin içinde Bolu Abant İzzet Baysal Tıp Fakültesi ile Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi haricinde hiçbirinin hastanesi bulunmamaktadır (1).

Resmî Gazete’nin 28 Aralık 2022-32057 sayısı ile 31 Ocak 2023-32090 sayıları arasında tıp fakültelerinin sömestr tatili dönemlerindeki akademik kadro ilanlarını inceledik (2). Bu incelememizde Ankara Tıp Fakültesi, Hacettepe Tıp Fakültesi, Marmara Tıp Fakültesi, Dokuz Eylül Tıp Fakültesi gibi köklü devlet üniversiteleri tıp fakültelerinin boş kadro ilanlarına baktığımız zaman, buralarda bile tıp eğitiminin ne kadar zorda olduğu açıkça görülmektedir. Marmara Tıp Fakültesi’nde toplam 43, Hacettepe Tıp Fakültesi’nde toplam 32, Dokuz Eylül Tıp Fakültesi’nde toplam 23, Ankara Tıp Fakültesi’nde toplam 20 kadro ilanı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.

Resmî Gazete’nin 28 Aralık 2022-31 Ocak 2023 tarihleri arasında incelediğimizde tıp fakülteleri içinde temel bilimlerde 4,dahili bilimlerde 20, cerrahi bilimlerde 10 anabilim dalı-bilim dallarında Profesör/Doçent/Doktor Öğretim Üyesi şeklinde ilan verilmesi, o bölümlerde hiç öğretim üyesi olmadığının açık kanıtı olarak gözlenmektedir

16.10.2020 tarihinde TBMM’de “Kamu Mali Yönetim ve Kontrolü  Kanun’unda yapılan yeni bir düzenleme ile madde 6’da “Vakıf Üniversiteleri Tıp Fakültelerine eğitim ve öğretim hizmetlerinin sunumu için asgari 200 yatak kapasitesine sahip olması ve YÖK’ün kriterlerine uygun kendi mülkünde bir hastanesinin olması koşulunu iki yıl içerisinde gerçekleştirmeleri “ düzenlemesi getirilmiştir. Madde 7’de ise” bu süre içerisinde bu koşulu yerine getiremeyen vakıf üniversiteleri Tıp Fakülteleri uyarılır,1 yıl içerisinde bu koşulları yerine getirmeyen Tıp Fakülteleri’ne öğrenci verilmez” koşulu getirilmiştir.

Kanun’un yürürlüğe girmesinden itibaren iki yıllık süre 20 Ekim 2022 tarihinde sonlanmıştır. Kendi hastaneleri olmayan Vakıf Üniversiteleri Tıp Fakültelerine YÖK’ün ne tür bir yaptırım uygulayacağı hakkında henüz bir bilgi kamuoyu  ile paylaşılmamıştır.

Binbir emekle yetiştirdiğimiz genç hekimlerimizin yurt dışına gittiklerinde, devletimizin en üst yetkilisi maalesef “Giderlerse gitsinler” demişti. Türk Tabipleri Birliği (TTB), 2022 yılında yurt dışına gitmek için “İyi Hal Belgesi ”alanların sayısını uzman doktorlarda 1344, pratisyen doktorlarda 1341, toplamda ise 2685 olarak açıklamıştır. Bu sayıları, bir önceki yılla kıyasladığımızda başvuruların ikiye katlandığını görmekteyiz. TTB Merkez Konseyi Genel Sekreteri Prof. Dr. Vedat Bulut, bu durumu ”Yaklaşık 20 tıp fakültesinin bir yılda mezun ettiği doktor kadar yurt dışına kaçış var” diye ifade ediyor.

Oysa Türkiye Cumhuriyeti henüz kuruluş yıllarında gençlerini okutmak için yurtdışına bizzat kendisi yolluyordu. 8 Nisan 1929’da yürürlüğe giren 1416 sayılı “Ecnebi Memleketlere Gönderilecek Öğrenciler Hakkında Kanun” ile başta Almanya ve Fransa olmak üzere Avusturya, İsviçre, İngiltere, İtalya, Belçika’ya yüzlerce öğrenci yollanıyordu. Buralarda eğitimlerini tamamlayarak yurda dönen öğrenciler değişik devlet kurumlarında görev alarak mecburi hizmet yükümlülüklerini yerine getiriyorlardı.

Yurtdışına gidenlerin içinde sağlık alanında Mustafa Kemal’in Berlin Üniversitesi’ne gidecek diye not düştüğü İstanbul Darülfünun öğrencisi Mahmut Sadi, Sirkeci Garı’nda trene binerken bir telgraf alıyordu. Telgrafta “Sizleri birer kıvılcım olarak yolluyorum. Alevler olarak geri  dönmelisiniz. İmza Mustafa Kemal” Öğrenci Mahmut Sadi Almanya’da tıp eğitimini tamamlayarak yurda dönüyordu. Hatıralarında “Yurda döndükten sonra çok başarılı oldum. Ülkeme alev olarak döndüm. İstanbul Tıp Fakültesi’nde Profesör oldum. Daha sonra ülkemin başbakanı oldum. Ben kim miyim? Ben sadece iki satırlık bir telgrafın yarattığı bir bilim adamıyım. Prof. Dr. Sadi Irmak” ifadelerini kullanıyordu (3).

Sağlık alanında verebileceğimiz bir diğer önemli isim ise Dr. Kamile Şevki Mutlu idi. 1933’te bizzat Mustafa Kemal Atatürk’ün direktifiyle gittiği Berlin Üniversitesi’nde Patoloji Kürsüsünde Profesör Roessle’nin yanında çalıştı. Özel Kromaffin granüllerini ortaya çıkaran bir teknik geliştirdi. Şevki Metodu olarak tanınan bu çalışma  Virchows Archiv’de yayımlandı ve dünya literatürüne geçti. Türkiye’de ilk kadın patoloğu ve ilk kadın  tıp profesörü unvanlarını aldı. Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün 9 Kasım 1953 tarihinde  Etnografya Müzesi’nde Aziz naaşının tahnitinin açılarak tabuta yerleştirilmesi ve  ebedi istirahatgahı olacak olan Anıt Kabir’e uğurlanmasında görev alarak tarihe geçti (4).

Türkiye  Cumhuriyet’imizin 100.yılını kutladığımız bugünlerde sağlık alanında yaşadıklarımız bir hazin tablo olarak tüm acı gerçekleri ortaya koyuyor.

Kaynakça:

1-Tıp Fakültelerinin Mevcut Durumuna Güncel Bakış. Ankara Tabip Odası-25.07.2022.Ankara.

2-Resmî  Gazete:28 Aralık 2022-Sayı:32057-31 Ocak 2022-Sayı:32090.

3-Duymaz Doğa .Atatürk’ün Prof. Dr. Sadi Irmak ‘la Yaşadığı Duygusal Anı.Listelist.21.09.2017.

4-Oğuz Yasemin. Türkiye’nin İlk Kadın Tıp Profesörü: Kamile Şevki Mutlu.Yaseminyalim.com.12 .03.2017.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Güvenlik Kodu * Time limit is exhausted. Please reload the CAPTCHA.