2022’de Artık İsimlerimiz Sağlık Kurumlarına Verilmesin!

Makale

COVID-19 salgınının üçüncü yılındayız. Salgının başında Türk Tabipleri Birliği (TTB) Aile Hekimliği Kolu tarafından yayımlanan, salgında aile sağlığı merkezlerinde (ASM) alınması gereken tedbirleri içeren düzenlemeler için Sağlık Bakanlığı ve sağlık müdürlükleri bir adım atabilmiş değiller. Koruyucu ekipman desteği yok, mesafe tedbirlerine uymak için randevu ya da bina içine aynı anda girecek kişi kontrolü yok, randevulu çalışma yok, havalandırma imkanı yok, çalışan desteği yok, kronik hastalığı olanları/hamileleri koruma yok. Bakanlık yok, biz kendimizi korumaya çalışıyoruz; tüm toplum gibi…

2019’dan 2022’ye gelirken neler yaptı bakanlık?

“Koruyucu tedbirleri almıyorsunuz” diye basına açıklama yapanları işten atmakla tehdit etti. Vaka sayılarını gizlediklerini söyleyenleri yalancılıkla suçladı. Sonra “Vaka/hasta ayrımı yapıyoruz biz” dedi. ASM’lerde kronik hastalığı olanları korumak yerine COVID-19 olduklarında maaşlarını kesti. “Hızla toplumu aşılayalım, bize aşı gönderin, aşılama için destek olun” dediğimizde ne aşı lojistiğini sağlayabildi ne kamuyu doğru bilgilendirebildi ne de ASM’lere destek sağladı. Sonuçta aşılamada geldiğimiz yer ortada!

Kanser taramaları yapılamıyor. “Kanser salgını eklenecek, Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezleri (KETEM) açılsın, kanser tarama kitleri gönderilsin” dedik, “Neden kanser tarama yapmıyorsunuz” diye soruşturma geçirdik. İnanılmaz ama 2020 yılında ASM’lere kolon kanseri kiti gönderilmedi. KETEM’ler “filyasyon” dedikleri kandırmaca için kapatıldı. Üzerine aile hekimlerine soruşturma açıldı.

Hastalandık, maaşımız kesildi, öldük; ismimiz ASM’lere verildi.

Ceza Yönetmeliği: Bürokratik Faşizm!

Üç ayrı güvenlik kontrolünden geçilip girilen sağlık müdürlüğünde bir oda. Beş kişi masa başında toplanmış aile hekimlerini arıyorlar. Ellerinde dosyalar, hoparlör açık, sorgu başlıyor. Bu, işe üç kere geç kalmış. Bu, hastanın istediği ilacı yazmamış. Bu, yeterince kanser tarama yapmamış. Bu, bizim haftada üç kere denetim yapmamıza karşı çıkmış. Bu, saçma özellikli izlemleri bitirmemiş. Bu, bu, bu, bu, bu… Arayan Omicron dalgasının merkezi olan İstanbul’un sağlık müdürü. Salgının ortasında basına hiç salgın yokmuş gibi açıklama yapan, hastanelerde kilometrelere varan test kuyruklarını azaltmak için “Teste gerek yok” diyen bakanlık çalışanları.

Temmuz 2021’de yürürlüğe soktukları ceza yönetmeliği biraz olsun destek bekleyen, yoksulluk sınırı altında hatta asgari ücret seviyesinde geliri olan aile hekimliği çalışanlarına sorgusuz sualsiz işten atma ve maaşlarda kesinti getirdi. Bu ceza yönetmeliği ile onbinlerce aile hekiminin iş güvencesi sağlık müdürlüğünde bir odaya toplanıp “Bir daha yapacak mısın haaa” demeyi kendine layık gören bürokratların iki dudağı arasında olacak. 2022’ye girerken kısa bir fragman gördük. Hakkari, Tekirdağ ve İstanbul’da “Hadi bunları işten atalım” diyenler, kendilerine hukuk hatırlatılmasını hakaret olarak görenler aile hekimi arkadaşlarımızı işten atmaya kalktı. Ne yazık ki 2021 için en önemli koruyucu hekimlik uygulaması, bu bürokratik faşizm yönetmeliği ve onun oyuncuları ile mücadele etmek oldu. Gönüllü uygulayıcıları geri adım attı, ceza yönetmeliği de geri çekilecek!

2020, ölümler ve hastalıklar yılımız oldu. 2021 ise bize bakanlığın ceza yönetmeliğini getirdiği yıl.

2022 artık yeni bir yıl olsun. “Emek Bizim, Söz Bizim” diyerek 2022’yi toplumu ve sağlık çalışanlarını bakanlıktan koruma mücadelesine ayıracağız.

Dr. Emrah Kırımlı

TTB Aile Hekimliği Kolu Başkanı