Bir Asırlık Bir Hekim Çığlığı

Tarık Ziya Ekinci, 1925 yılında Diyarbakır’ın Lice ilçesinde doğdu. İstanbul Tıp Fakültesinden 1949 yılında mezun oldu. Doğduğu topraklarda okuma anlamında diğer çocuklardan daha şanslıydı. Ama bu şansını kendisi için kullanmaktan ziyade, okumayan çocukların olduğu memleketinde daha iyi bir yaşam kullanmak istiyordu. Cumhuriyetle yasal olarak mesleği için “doktor” kullanılmaya başlansa da halk arasında hekim ve resmi dairelerde “tabip” daha çok kullanıyordu. Adı ne olursa olsun o dönem için bireysel yaşamını daha rahat ettirecek bir mesleğe sahipti. Ama o bir hekim olarak kendi memleketinde yoksul halkıyla yaşamak ve onlara hekimlik yapmak istiyordu. 

Devamı

Gurbette Hekim Olmak/Göç Hikayeleri: Norveç’te Doktorluk Genelde Telefon Üzerinden Yapılıyor, Dolayısıyla Dil En Önemli Şeylerden Biri

Son yıllarda başta hekimler olmak üzere sağlık emekçileri Türkiye’den göç ediyor. Aslında onlar yaşanmaz hale gelen bir toplumsal düzenden kaçıyorlar. Hekimler onurlu, insani mesleki koşullar ve güvenli bir gelecek hayalleri ile ülkeyi terk ediyorlar. Tıp Dünyası’nda bundan sonra hekim göçü ile ilgili hikayelere yer vermek istiyoruz. Norveç’in Hammerfest şehrinde dahiliye bölümünde doktor olarak çalışan Bulut, “Çalıştığım Hammerfest, dünyanın en kuzeydeki kenti ve çevresindeki kasabalar oldukça uzak. Kışın yollar genelde ya kar ya da fırtına nedeniyle kapalı oluyor. Her hastanın telefonla tartışılması ve kabul edilirse acil servise bildirilmesi gerekiyor. Preklinik nöbette, ev doktorundan her zaman bir epikriz geliyor. Ayrıca telsiz iletişimi oldukça yaygın. Nöbette yanınızda nöbet telefonu, telsiz ve acil durum çağrısı (stansalarm) cihazı taşımanız gerekiyor. Dolayısıyla dil, en önemli şeylerden biri” diyor.

Devamı

Zihniyet Bu, Durum Bu; Sosyal İyilik Olmadan Psikolojik İyilik Mümkün mü?

(Lancet’te çıkan bir yazının düşündürdükleri) Demet Parlar “6 Şubat depremiyle 3 milyondan fazla kişinin Türkiye içinde yerinden olduğu tahmin ediliyor, bu insanlar sevdiklerini, evlerini, geçim kaynaklarını ve aidiyetlerini kaybettiler, kolektif kimliklerinin ve kültürel miraslarının temelleri hırpalandı.” (1) Hatay’da, 6 ve 20 Şubat depremleri sonrası barınma sorununun “hızla” çözülmesi gerektiği gerekçesiyle yaratılan ekolojik yıkım, ekokırıma* dönüşerek […]

Devamı

Hasta Mahpuslar ve Ceza İnfaz Ertelemeleri ile İlgili Bir Değerlendirme

TTB İnsan Hakları Kolu Cezaevleri ve geri gönderme merkezleri gibi özgürlüğünden alıkonulmuş kişilerin tutulduğu kurumlar; doğaları gereği kapatma-kapatılma, tecrit, yalnızlaştırılma gibi sorunları içinde barındıran kurumlardır. Bu kurumlarda; sağlık hizmet sunumu açısından da yaşanan zorluklar vardır. Ne yazık ki; sağlıklı olma halini; yeni infaz rejimi ile birlikte giderek yalnızlaşma ve tecride yol açan cezaevi tipleri mimarisinin […]

Devamı

İnterseks Bir İnsan Olmak: Bir Var Olma Mücadelesi

Söyleşi: Ayşe Uğurlu LGBTİ+ aktivisti Belgin Günay ile intersekslerin çocukluğunda maruz kaldığı cerrahi ve tıbbi girişimleri, sağlığa erişim hakkı ihlalleri, toplumda karşılaştıkları sorunlar ve spor karşılaşmalarında uğradıkları ayrımcı tutuma dair konuştuk. Kendi deneyimleri üzerinden intersekslerin yaşadıkları var olma mücadelelerini paylaşan Günay, interseksler üzerindeki toplumsal baskıları ve tıbbi süreçlerde yaşanan etik sorunları aktardı. İnterseks bir çocukluk […]

Devamı

Katliam Yasası Meşru Değildir! İnsan Hakları ve Doğa Hakları İkileminden Çıkmalıyız!

Nejla Kurul Derin ekoloji ile düşünmek ve eylemek Siyasal iktidar, katliam yasasını çıkarmak üzere hamlelerini birbiri ardına sıraladı ve yasayı TBMM’den geçirdi. Bu süreçte iktidar yürüttüğü propaganda ile kamuoyunu insan merkezci düşüncenin, çok da yatkın olduğu bir ikileme sürükledi. “Ne yani, zarar gören çocukların, kadınların, insanların hakları dururken sokak hayvanlarının haklarını mı savunacağız?” Siyasal iktidarın […]

Devamı

Barış Akademisyeni Funda Şenol ile Kent Üzerine Söyleşi: Mekan Paradigmatik Mücadele İçin En Elverişli Birim

Söyleşi: Ayşe Uğurlu Bu sayıdaki konuğumuz Funda Şenol. Bir Barış Akademisyeni. Birçok alan ve konuda çalışmaları var. Kadın, kent, tarih, toplumsal cinsiyet, Ankara, kent sosyolojisi, mekan, keşif vb. Şenol ile kent sosyolojisi, ayrımcılığı ortadan kaldıran kent anlayışı, kent ve aidiyet ilişkisi gibi konular ile akademisyenlikte ihraç edilmesi sürecini konuştuk. Paradigmatik mücadele için en elverişli birimin […]

Devamı

“Kentsel Dönüşüm” Yaygınlaşırken “Kentsel İyilik Hali” Üzerine Bir Söyleşi: Kentlerde İyilik Halini Gündeme Getirmek İçin Geç Kalmadık mı?

Söyleşi: Demet Parlar “Zamanların en iyisiydi, zamanların en kötüsüydü, hem akıl çağıydı hem aptallık, hem inanç devriydi, hem de kuşku, aydınlık mevsimiydi, karanlık mevsimiydi, hem umut baharı, hem de umutsuzluk kışıydı, hem her şeyimiz vardı, hem hiçbir şeyimiz yoktu, hepimiz ya doğruca cennete gidecektik ya da tam öteki yana …” Bilindiği gibi Charles Dickens’in 1859’da […]

Devamı

Mezuniyet Törenlerinde “Hekimlik Andı” Tartışmaları Yeniden Gündemde

Prof. Dr. Semih Baskan Bugün ülkemizde 91 devlet ve 37 vakıf üniversitesi tıp fakültesi bulunmaktadır. Bunların içinde 76’sı mezun vermektedir. Mezun olacak hekim adayları için en önemli an Hekimlik Andı’nı hep birlikte söylemeleridir. Son yıllarda bu çok önemli Hekimlik Andı konusu tartışmalara yol açmaktadır. Hekimlik Andı’nın tarihçesine bakacak olursak, ilk kez Dünya Tabipleri Birliği’nin 1948 […]

Devamı

Toplumsal İyilik Halinde TTB’nin Rolü

Mehmet Zencir Geç kapitalist döneme özgü neoliberal politikalar yanı sıra üretici güç olarak dijitalleşmenin üretim ilişkilerini ve tüm toplumsal yaşamı etkilediği bir dönemdeyiz. Uzun süredir adım adım devreye sokulan neoliberal politikaların sağlık hizmetlerinin birey ve toplum yararına tüm niteliklerini giderek yok ettiğine tanıklık ediyoruz. Ne yazık ki dijitalleşme de hastalıklı bir toplum yaratma ve hastalıklardan […]

Devamı