Hizmet Alımıyla Satılan Sağlık: Muğla’daki Nükleer Tıp Vakası Üzerine

Geçtiğimiz haftalarda Muğla’da bir devlet hastanesinin nükleer tıp ünitesinde yaşanan skandal, sağlıkta hizmet alımı ve taşeronlaştırma politikalarının ne kadar tehlikeli boyutlara ulaştığını bir kez daha gözler önüne serdi. Teşhisi doğru koymak gerekir: Bu olay, yalnızca ticari kaygı ile yapıl-mış etik dışı tercih ya da izole bir skandal değil; sağlık hizmetlerinin ticarileşmesinin, kamu yara-rından uzaklaşmasının ve denetim mekanizmalarının yetersizliğinin doğrudan sonucudur. Verilen hizmetin niteliğine değil sayısına bakılması Sağlıkta Dönüşüm Programı (SDP) ile ilgili en temel itiraz noktamızdır. Bu sistem; sayının önemli olduğu, niteliğin değerini yitirdiği bir sağlık hizmeti sunumu yaratmakta ve bunu pozitif bir olgu gibi pazarlamaktadır. Sistem bu şekilde işlediğinde sağlık çalışanları da meslek pratiklerini buna göre belirlemeye ve düzenlemeye başlıyor. Sonuçta sunulan sağlık hizmeti de tıp mesleği de giderek değersizleşiyor. Sağlık bir haktır ve bu hakkın satılabilen meta haline gelmesine karşı durmak da bizim görevimizdir. Başka bir sağlık sistemi mümkündür ve bunu hep birlikte kuracağız.

Devamı

İlaç Şirketleri, Patentler ve HIV Salgını

HIV salgını başta Güney Afrika olmak üzere sahra altı Afrika ülkeleri, Güney Amerika ülkeleri, Hindistan ve Tayland’da yaygın durumda. ABD’de HIV virüsü taşıyan 1 milyon 200 bin kişi var. Orta ve Doğu Avrupa’da ve Orta Asya’da HIV olguları giderek artıyor. HIV tedavisinde etkili ilaçların geliştirilmesi salgının baskılanması için en önemli silah. Fakat yoksul ülkelerde (daha yaygın ve daha nazik ifadeyle düşük gelirli ülkelerde hastaların ilaçlara ulaşmaları oldukça zor. Hatta neredeyse imkansız. Günümüz-de milyonlarca HIV hastası çok pahalı anti retro viral (ARV) ilaçlara erişemiyor. Bunun sonucu doğal olarak salgının giderek büyümesidir. HIV salgını dünya ölçeğinde bir sorun olarak kabul edilmeli ve bu felaketle uluslararası işbirliğiyle mücadele edilmelidir.

Devamı

Sağlık Alanında Hizmet Alımı veya Dış Kaynak Kullanımı

Teknolojik gelişmeler, hasta beklentilerinden meydana gelen artış, hastaneler arasındaki rekabet, kali-teli sağlık hizmeti sunumunun sağlanma gerekliliği, artan fiyatlara karşı maliyet baskısı kompleks bir organizasyon olan hastanelerin birtakım yönetim araçlarını kullanımını zorunlu kılmaktadır. Sağlık yöneticileri her geçen gün maliyeti düşürmek için çeşitli yollar aramışlardır. Sonunda hizmet alımı veya dış kaynak kullanımı yoluyla maliyeti düşürmeyi planlamışlardır. Ancak bu durum beraberinde başta sağlık hizmetlerinde kalite düşüklüğü olmakla birlikte birçok sorunu da beraberinde getirmiştir.

Devamı

“Sağlıkta Ticari Çeteleşme: Bebek Ölümleri Raporu” Özeti: Sağlıklı Bir Toplum Yaratılması İçin Sağlık Sisteminin Yeniden İnşasına Gerek Vardır

Sağlıkta çeteleşmelerin oluşmaması, sağlıklı bir toplum yaratılması için sağlık sisteminin ye-niden inşasına gerek vardır ve bu mümkündür. Kamuda hizmet alım ve taşeronlaşma sistemin ve performansın kaldırılması, özelden SGK’nin hizmet almaması, erken doğumları ve yenido-ğanların yoğun bakım ihtiyacını azaltan bir sistem kurulması ihtiyacı vardır. Tüm sağlık ku-rumlarında çalışanlar için güvenli ve güvenceli istihdam sağlanmalıdır.

Devamı

“Çıplak Arama” Bir İşkence Yöntemidir!

Çıplak arama; fiziksel, ruhsal ve cinsel şiddet olmasının yanında bir de işkence olarak kabul edilmeli-dir. Cezaevlerine girişte uygulanan çıplak arama, birçok kişi için “özgür bir insan”dan “hapsedilmiş bir insan”a dönüştükleri “o an”ı temsil etmektedir. Sadece kıyafetlerin değil kimliklerin de soyulduğu, kişilerin otonom bireyler olarak değil homojen topluluklara dönüştürülmeye çalışıldığı bir tablo söz konusudur. Bir hükümlü maruz kaldığı ilk çıplak aramayı “derinden parçalara ayıran ve izole eden, öfkeli ve düşmanca bakışlar altında çıplak durduğu, varoluşsal olarak değersizleştirildiğini derinden hissettiği o an” olarak tarif etmiştir.

Devamı

Doğumda Normal Olan Kadının ve Hekimin Birlikte Verdiği Karardır

Doğum, bir süreye sıkıştırılmış bir eylem değil, sağlık sistemi içerisinde kadının gebelik önce-si sağlık durumunu da içeren kişinin özgün ihtiyaçlarının belirlediği bir süreçtir. Kadınlar ve kadın hekimler olarak, Sağlık Bakanlığı’nın “normal doğum” vurgusu ve “Doğal olan normal doğum” gibi kadın bedeni üzerindeki denetimi artıran politik söylemleri kadınların tercihleri-ne ve hekimlerin özerkliğe müdahale olarak değerlendiriyor; doğum şekline hekim ile birlikte kadınların karar vermesi gerektiğini savunuyoruz.

Devamı

Askeri Hastanelerin Yeniden Açılmaları Gündemde

GATA ve askeri hastanelerin Sağlık Bakanlığı’na devri ile askeri hekimliğin deneyimleri ora-dan kaldırılmıştır. Bu hastanelerin faal olarak hizmet verdikleri dönemlerde ihtiyaç halinde sahaya gönderilen tecrübeli ve alanlarında yetkin ekipleri ile hızlıca ilk müdahale, değerlen-dirme ve transferlerin yapılabildiği mükemmel bir sistem yok edilmiştir.

Devamı

Geçmiş ve Gelecek Arasında Antakya ve İklim Kanunu

6 ve 20 Şubat depremlerinde neredeyse tümüyle yerle bir olan Antakya’nın yanı sıra Ha-tay’da yıkımın çok fazla olduğu Samandağ, Kırıkhan ve Defne ilçelerinde molozların kal-dırılması ve depolanmasında ekokırım alanları yaratıldı. Şimdi de kamulaştırmaya bile gerek duymadan geçici el koymalarla tarım alanları, zeytinlikler, sulak alanlar yok ediliyor; toprak, nehirler ve tatlı su kaynaklarıyla birlikte hava kirletiliyor; biyolojik çeşitlilik çok büyük zarara uğruyor.

Devamı

Alev Aksungur’un Serbest Piyasada OSGB Deneyimi Üzerinden Sağlık Politikalarının Vahameti

Geçtiğimiz mart ayında kaybettiğimiz Dr. Alev Hazel Aksungur tarafından yedi yıl önce kaleme alınan ve Mesleki Sağlık ve Güvenlik Dergisi’nde (MSG) yayımlanan yazı, gerek Alev’in meslek yaşamının güçlüğünü ortaya koyma ve gerekse de son 22 yıldır uygulanan sağlık politikalarının vahametini vur-gulama açısından kıymetli. Alev, 2018’de yayımlanan yazısında o zamana kadar çalıştığı 7 farklı Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimi’nde (OSGB) yaşadığı deneyimler yola çıkarak var olan olumsuzlukları dile getirmişti. Yazısı yayımlandıktan sonra da yaşadığı altı yıl boyunca da olumsuzluklar karşısında susma-dığı ve mücadele ettiği için defalarca OSGB değiştirdi. Çünkü şunu söylüyordu: “Çirkin bir rüzgar bizim gibi insanların üzerinde esiyor ve zaman zaman ateş topları ile dağlıyorlar yüreğimizi ama biliyorum biz inatla, dirençle yaşamaya devam edeceğiz ve mücadeleden hiç vazgeçmeyeceğiz.”

Devamı

Gurbette Hekim Olmak/Göç Hikayeleri: İş Görüşmesi, Sözleşme Süresi, Maaş Pazarlığı Türkiye’den Gelen Çoğu Hekim İçin Yeni Kavramlar

Son yıllarda başta hekimler olmak üzere sağlık emekçileri Türkiye’den göç ediyor. Aslında onlar ya-şanmaz hale gelen bir toplumsal düzenden kaçıyorlar. Hekimler onurlu, insani mesleki koşullar ve güvenli bir gelecek hayalleri ile ülkeyi terk ediyorlar. Tıp Dünyası’nda bundan sonra hekim göçü ile ilgili hikayelere yer vermek istiyoruz. Almanya’da hekimlik yapan Muharrem Delikkaya, “Aslında başka bir ülkede hekimlik yapmak sanırım mesleğin felsefesine dair pek bir şey değiştirmiyor ama dönüp iki ülkeye baktığım zaman aslında bambaşka hekimlik pratikleri ve yaşam biçimleri olduğunu net bir şekilde fark ediyorum. Hekimler için Türkiye’de sahip olduğumuz devlet memurluğu ve do-layısıyla ömür boyu iş garantisinin burada olmaması pek çok yeni duruma alışmayı zorunlu kılıyor. İş görüşmesine katılmak, sözleşme süresi belirlemek veya çoğu yerde toplu sözleşme ile belirlense bile maaş pazarlığı yapmak Türkiye’den gelen çoğu hekim için yeni kavramlar” diyor.

Devamı