Hangisi Sebep, Hangisi Sonuç: Afetin Eğitime, Eğitimin Afete Etkileri

Makale

DEPREM VE AFET: “YER”İN SARSINTISI SİSMİK SARSINTI, “YERLEŞİM”İN SARSINTISI BEŞERİ SARSINTI

Yer sarsıntısı biriken enerji sonucunda ortaya çıkan sismik dalgalanmaların yeryüzünü sarsması olayıdır. Sismik dalganın “frekansı”, “türü”, “büyüklüğü”, “merkez üssü”, “derinliği”, “şiddeti”, “etki alanı”; aynı ana olaya dayalı farklı boyutları oluşturuyor. Bir yere etkileri bakımından yerin merkez üssüne “uzaklığı” başta olmak üzere daha pek çok yersel-jeomorfolojik özellik olayın parça veya boyutu arasında yer alıyor.

Dahası depremin bir “yer”e etkileri ile bir “yerleşime” etkileri, sebep ve sonuçlarıyla çok farklı realiteleri göstermektedir. İşin afet kısmı, sismik yer sarsıntısından daha çok “beşeri sarsıntı”ya dayalı “yerleşim sarsıntısı” ile ilgilidir. Yersel hareketin oluşturduğu sismik enerji ile sismik enerjinin hareketi depremin ana faktörleri, diğer yersel özellikler depremin vektörü iken, yerleşim yerinin seçimi, altyapı ve yapı özellikleri “ekonomi politiktir”, bilgi durumu ve eğitimin niteliği başlıca vektörleridir.

YAZININ ÜÇ TEMEL SINIRLILIĞI: EKONOMİPOLİTİĞİN, BİLGİNİN, EĞİTİMİN AFETE ETKİSİ DEĞİL AFETİN EĞİTİME ETKİSİ İLE SINIRLI KALINDI

Afet sürecinde en büyük kısıt, afetin sebeplerine değil de sonuçlarına odaklanmak sayılabilir. Oysa bu sonuçlarla karşılaşmamak için sebeplere odaklanmak gerekiyor. Maalesef bu yazıda da sonuçlara dair yani afet olduktan sonra eğitimde yaşananlar, bunlara dair bazı deneyimler aktarılacak. Yani ekonomi politiğin, bilginin, eğitimin afete etkisi değil afetin eğitime etkisi ile sınırlı kalındı.

Sosyal Olaylar “Ekonomi Politik”: Yerleşim yerinin seçiminden yerleşimin yapı stokuna, bilgi bilimden eğitimin bilimselliğine, sonuçta afetin hem faktörleri hem de vektörleri her şeyden önce ekonomi politiktir. Burada “ekonomi politik” değil sadece bunun eğitimdeki yansısı ele alınmaktadır.

Bilgi Temel, Eğitimin Diğer Boyutları Vektörel: Bilimsel bilgi, felsefe, sanat bilgisi, sağduyu bilgisi (yaşanmışlıklardan yaşam bilgisi) yoksa eğitim yoktur. Burada bilgi bilim değil sadece okulun fiziki durumu (okul binası) ve okula erişebilirlik ile sınırlı kalındı.

Afetin Bilgiye Eğitime Değil, Bilginin Eğitimin Afete Etkisi Çok: Burada eğitimin bizzat parçası olduğu ve sebeplerinden biri olduğu afetteki yeri ve etkisini değil okul, öğretmen ve öğrencilerin afetten etkilenmelerinin bölgedeki öğretmenlerin izlenimleri üzerinden betimlenmesi, bunların ham bir tasnifi/ kategorilendirmesi ile sınırlı kalındı.

Eğitimin ve sağlığın afetteki yeri (eğitim ve sağlık parçasının hem eksiklik ve hatalarının afetin oluşumuna etkisi, hem de başarılarının afetle ortaya çıkan sorunların çözümüne ve afetin tümden önlenmesine olan etkisi) çok daha kapsamlı olarak araştırılmalıdır, ana problem burasıdır; burada aktarılan yüzeyler/ günceller bu bütünde bir yeri olursa anlamlı olacaktır.

Bu sınırlılıklara rağmen bu yaşantı ve izlenimler de; güncel görünür etkilerin belirlenmesi ve en azından bu sorunların çözümüne yönelik hızla tedbirler geliştirmesine katkısı bakımından önemlidir.

Kısaca bu yazının ana kaygısı; afetin eğitimin fiziki erişilebilirliklerine dair bazı yaşantı ve izlenimlerin betimlenmesi, bu betimlemeler üzerinden bazı acil çıkarımlar yapılabilmesi, bu çıkarımlar üzerinden eğitimde fiziksel erişilebilirliğe dair bazı önerilerde bulunulmasıdır.

AFETİN EĞİTİM ALANINDA FİZİKSEL ERİŞEBİLİRLİKLERE ETKİSİ

6 Şubat 2023 tarihli üç büyük Pazarcık, Elbistan, Defne merkezli depremlerin afete dönüştüğü bir bölgenin kaderini, bir daha geri dönülemez şekilde alt üst etti. Yeniden kurulacak artık bir başka dünya olacak, bölge bir daha eski bölge olmayacak. Bunlar basit bir sağduyuyla bile öngörülebileceklerdir.

Yaşananların, geçen sürenin ise her bir anı ve her bir sakindeki anı birbirine indirgenemez yaşantılar içeriyor, bu yaşantıların ne kadarı yaşayanı ile birlikte gidecek, ne kadarı kuşaklar boyu aktarılacak, ne kadarı kayıtlara geçecek, ne kadarı kategorize edilebilecek, bu soruların ucu açık ancak bilinenlerin oranının artırılması için bunların belirlenmesi, derlenmesi, kayda geçirilmesi, analiz edilmesi, üzerine düşünülmesi, çözümler aranması önemli bulunuyor.

Afetlerde “maddi” boyutlar -yıkım, ölüm, yaralanma, maddi kayıplar- çok daha görünür oluyor; realitesinde de öncelikle tedavi, barınma, beslenme gibi maddi şartların karşılanması gerekiyor.  Burada da daha çok afetin açığa çıkardığı eğitimin fiziksel şartlarına dair bazı gözlem, yaşantı ve çıkarımlar aktarılacaktır.

Afetin Eğitim Bakımından Etki Alanı Tüm Türkiye: Pazarcık, Elbistan ve Hatay merkezli depremler afeti somut hale getirmiş, afetten 11 ilde 14 milyon 13 bin kişi doğrudan etkilenmiş, afet yaşanmaya devam etmekte olup yakınları da dikkate alınırsa mal ve can kaybı ile birlikte tüm Türkiye’de ciddi eğitim kayıplarına da yol açmış ve açmaya devam etmektedir.

Haziran 2023 itibariyle, toplam 19 milyon 904 bin 679 öğrencinin 4 milyon 149 bin 687si afet bölgesindeki 11 ilde kayıtlı gözüküyor. Bu sayıya eklenmek üzere, depremdeki öğrenci can kaybı ve bu on bir ilden başka illere naklini aldıran öğrenci sayısı 100 binleri aşmış olabilir.

Haziran 2023 Öğrenci Sayıları (2022-2023 Millî Eğitim İstatistikleri)

 

Nüfusu

Okulöncesi

İlkokul

Ortaokul

Ortaöğretim

Toplam*

TÜRKİYE

85279553

2055350

5535531

5524117

6789681

19904679

Adana

2274106

56492

175529

171520

197270

600811

Hatay

1686043

44062

121022

118120

158230

441434

Kahramanmaraş

1177436

26799

79008

81178

110695

297680

Osmaniye

559405

16703

43768

43498

50762

154731

Malatya

812580

13370

36450

38442

65577

153839

Elazığ

591497

12451

37337

37903

47016

134707

Gaziantep

2154051

73546

229827

220520

233947

757840

Adıyaman

635169

16216

42884

43135

62618

164853

Kilis

147919

6981

19750

19072

17814

63617

Şanlıurfa

2170110

78389

261571

249684

235289

824933

Diyarbakır

1804880

54061

159365

159178

182638

555242

AFET BÖLGESİ

14013196

399070

1206511

1182250

1361856

4149687

Bölge Oranı*

16,43

19,42

21,80

21,40

20,06

20,85

* MEB 2022/2023 Eğitim Öğretim İstatistiklerinden hesaplanmıştır.

Afet bölgesi illerde mülteci öğrenci sayısı 358 bin 376’dır.Okul öğrencileri dışında yaygın eğitim ve barınma hizmetleri dahil 5 bin 24 özel öğretim kurumunda 555 bin 938 öğrenci/kursiyer faydalanmaktadır.  210 binin üzerinde öğretmen görev yapmaktadır.

Deprem bölgesindeki 16 üniversitede yaklaşık 380 bin öğrenci ile 45 bin akademik ve idari personel eğitim-öğretim faaliyetlerine devam etmektedir.” (Eğitim Sen, Yılsonu Raporu, 15 Haziran 2023)

İllere Göre En Fazla Öğrenci Azalışı Malatya ve Hatay’da: Depremin merkez üssüne uzaklığı ve yapı stokuna bağlı olarak illerin etkilenme durumu değişkenlik göstermektedir. Bölge ekonomi politik yapısına dikkat etmek gerekmektedir.

Hatay ve Kahramanmaraş daha çok gündem olurken en fazla öğrenci düşüşü Malatya’dadır.

Haziran 2023 sayıları, önceki yılın verileriyle kıyaslanırsa öğrenci sayıları Hatay’da 60 binden, Malatya’da 34 binden, Kahramanmaraş’ta 28’den fazla azalmıştır.

Deprem Bölgesinde 2023 Yılında Öğrenci Sayılarında Artma Azalma Durumu

 

Okulöncesi

İlkokul

Ortaokul

Ortaöğretim

Toplam

TÜRKİYE

170346

101630

231050

246082

749108

Adana

4985

4638

8436

10088

28147

Hatay

-7631

-30542

-25701

3783

-60091

Kahramanmaraş

-2917

-16605

-13919

5105

-28336

Osmaniye

2246

-492

1775

400

3929

Malatya

-2484

-15517

-13455

-3259

-34715

Elazığ

735

2695

2889

-138

6181

Gaziantep

13459

2009

11231

23087

49786

Adıyaman

-1870

-7566

-5589

-654

-15679

Kilis

1165

519

850

1658

4192

Şanlıurfa

11808

9007

19450

29123

69388

Diyarbakır

2527

4145

9644

9968

26284

AFET BÖLGESİ

22023

-47709

-4389

79161

49086

* MEB Eğitim Öğretim İstatistiklerinden, 2022 sayılarına göre 2023 farkı alınarak hesaplanmıştır.

İller arasında önceki yıla göre oransal olarak en fazla öğrenci azalışı Malatya’da olmuştur. Malatya’yı Hatay, Kahramanmaraş ve Adıyaman izlemektedir.

Öğrenci Artış Hızı (2022’ye göre 2023 yılında artış oranı)

 

Okulöncesi

İlkokul

Ortaokul

Ortaöğretim

Toplam

TÜRKİYE

8,3%

1,8%

4,2%

3,6%

3,8%

Adana

8,8%

2,6%

4,9%

5,1%

4,7%

Hatay

-17,3%

-25,2%

-21,8%

2,4%

-13,6%

Kahramanmaraş

-10,9%

-21,0%

-17,1%

4,6%

-9,5%

Osmaniye

13,4%

-1,1%

4,1%

0,8%

2,5%

Malatya

-18,6%

-42,6%

-35,0%

-5,0%

-22,6%

Elazığ

5,9%

7,2%

7,6%

-0,3%

4,6%

Gaziantep

18,3%

0,9%

5,1%

9,9%

6,6%

Adıyaman

-11,5%

-17,6%

-13,0%

-1,0%

-9,5%

Kilis

16,7%

2,6%

4,5%

9,3%

6,6%

Şanlıurfa

15,1%

3,4%

7,8%

12,4%

8,4%

Diyarbakır

4,7%

2,6%

6,1%

5,5%

4,7%

AFET BÖLGESİ

5,5%

-4,0%

-0,4%

5,8%

1,2%

Kademelere Göre Öğrenci Sayısında Azalış En Fazla İlkokul ve Ortaokulda: Dikkat çekici bir durum, kademelere göre büyük farklılıkların görülmesidir. Kademelere göre öğrenci sayılarında farklılaşma

  • İlkokul (özellikle dört il ortalamasında %25’ten fazla),
  • Ortaokul (dört ilde %20’den fazla),
  • Okulöncesi şeklinde sıralanmaktadır.

Ortaöğretimdekiler kayıt aldırma yerine devamsızlıktan veya açık öğretimden yararlanmış olabilir.

Bu aynı zamanda ilkokul yaşına doğru daha genç ailelerin daha çok göç ettiği veya çocuklarının uzun erimli gelişimleri açısından daha çok eğitim öğretim kaygısı hissettiği anlamına gelebilir.

Bölgeyi terk etme imkânı olmayanların durumu daha da ağır.

Dayanıklı Olmayan veya Bakımı Yapılmayan Okullar Yıkıldı, Kullanılamaz 11 Bin Dersliğin Ancak Yüzde 2’si Onarıldı: Deprem bölgesinde bulunan öğrencilerin ve öğretmenlerin büyük bir kısmı depremden zarar görmüş, can veya mal kayıpları meydana gelmiştir.

Hatay Depremzede Derneği’nin Eylül ayı içindeki açıklamasına göre okulların yıkımı bile tamamlanmamış bulunmaktadır: “Deprem nedeniyle birçok okul yıkıldı, hasar gördü ve eğitim verilemeyecek durumda. Yıkılmayan ve az hasarlı olan, Nisan ayında açık olan okullara ise Eylül ayında başlanan tadilat nedeniyle giremiyoruz. Orta hasarlı bazı okulların akıbeti hala belli değil, bu binalar yıkılacak mı, güçlendirilecek mi net değil ve bu soruların cevabını muhataplar dahi veremiyor. 7 ay geçmesine rağmen MEB, bu binalara dair çözüm geliştirememiş ve uygun okul ortamı sağlayamamıştır. Okul yıkım kararı çıktığında toz, asbest ve moloz içinde ya da güçlendirme kararı çıkarsa şantiye alanı içinde bizler çocuklarımızı okula nasıl göndereceğiz? Bu sorunlar yaşanırken sağlam olan bazı okulların eğitim öğretime hazırlanması gerekirken bu binaları başka kamu kurumları kullandığı için maalesef eğitim-öğretim yapılamayacak.” (Hatay Depremzede Derneği Basın Açıklaması, Eylül 2023).

Millî Eğitim Bakanı Bakan Tekin 16 Ağustos’ta yaptığı açıklamada, kullanılamaz veya yıkılmış durumda 11 bin derslik olduğunu, bunlardan ancak 400 sınıfın çelik destekle desteklendiğini ifade etmiştir. Bu açıklama dikkate alınırsa, bölgede kullanılamaz hale gelen dersliklerin ancak %2’sinin uygun hale getirilebildiği anlamına gelmektedir.  

Eğitim Sen’in 15 Haziran tarihli raporuna göre; 2007’de yürürlüğe giren Deprem Yönetmeliği’nden önce yapılan okul sayısı 31 bin 307’dir. 2011-2022 yılları arasında sadece 5 bin okul (yüzde 16’sı) depreme dayanıklılık testinden geçirilmiş, bu sürede bin 500 okul depreme dayanıklı olmadığı için yıkılmıştır. Güçlendirme yapılan okul sayısı ise sadece 2 bindir. Jeoloji Mühendisleri Odası’nın hazırladığı deprem raporuna göre Türkiye genelinde 4 bin 159 okul fay hatları üzerinde yüksek tehlike alanları içinde bulunmaktadır.  Depreme dayanaksız diye boşaltılan okulların bir kısmı da ranta açılmaktadır (Eğitim Sen, Yılsonu Raporu, 15 Haziran 2023)

Ayakta Kalan Okulların Bir Kısmı Başka Dairelere Aktarıldı, Çocuklar Bir Kez Daha Mağdur Edildi: Bölgede sağlam kalan bazı merkezi okulların her birine Kaymakamlık Valilik AFAD yerleşmiş, devlet dairesi olarak kullanılıyor. Bu durum; eğitim öğretim haklarının dikkate alınmadığını gösteriyor ki, öğretmen ve öğrencilerin hem ruhi-öz saygı bakımından hem eğitsel bakımdan ezimlerine yol açıyor.

Afetzede Çocuklar Okulsuz Bırakılarak Mağduriyetleri Katlandı: Afet bölgesinde, 11 ilde 6 Şubat ile başlayan bahar yarıyılı kısmen, dört ilde neredeyse tamamen kapalı geçti, 4 milyon 100 bin öğrenci büyük ölçüde kendi kaderiyle baş başa bırakıldı.

Okullar ve Derslikler Birleştirildi, İkili Öğretime Geçildi, Yıkım, Toz, Asbest Riski Devam Ediyor: Görece bir derece daha iyi durumda olan İskenderun’dan bir öğretmen izlenimi yaşanan güçlükleri özetliyor: “İskenderun’da merkezi bir lisede görev yapıyorum. İskenderun, Antakya merkez ve çevre ilçelere göre daha az zarar görmüş durumda. Dolayısıyla fazla göç almış durumda. Ev kiraları ve dükkân kiraları çok artmış durumda. Sınıflar çok kalabalık 10. Sınıflarda sayı 48, 12. sınıflarda 56ya kadar çıkmış durumda. Bazı özel okulların depremde zarar görüp kapanması ve fahiş fiyat artışlarından dolayı kolejlerden de gelen çok öğrencimiz var. Depremde zarar gören ve tadilatı devam eden devlet okulları başka okulların bünyesinde ikili öğretim yapıyor. Sınıflar çok sıcak, klimalar bakımsız ve kalabalık sınıf mevcutları dersleri çekilmez hale getiriyor. Bu arada yıkımlar hala devam ediyor. Asbest ile ilgili uyarılar insanlarda kaygı seviyesini de arttırıyor.” (Bir Öğretmen)

“Benim bölgede hasar alan okullar var. Buradaki öğrenciler çevredeki okullara dağıtılmış durumda ve ikili eğitime geçmiş durumda. Bu tür okullarda ders süresi 30 dakika. Kendi okuluma çevredeki anaokulundan 4 sınıf geldi.” (Bir Öğretmen)

“Her yerde iş makinaları ve yıkılmayı bekleyen binalar var. Öğrenciler yoğunlaşamıyor, çoğu da konteyner kentlerden falan geliyor yaşamlarında kendilerine göre yani eğitimden daha ciddi problemleri var.” (Bir Öğretmen)

Meslek Liselerinde İkili Öğretimde Sabah 7:00’de Ders Başlıyor: Meslek liseleri genelde ikili eğitime geçmiş bulunuyor ki derse başlama saati 7:00’ye çekilmek durumunda kalınıyor

Okullar Taşındı Öğrenci Taşınamıyor, Ulaşım Sorunları Devam Ediyor: Bölgedeki bazı okullar birbiri içine veya başka bir okula taşındı ama ulaşım sorunları tümden çözülemedi, öğrenciler hem zaman hem maddi güçlüklerle boğuşuyor.

Hatay Depremzede Derneği bu sorunları şu şekilde dillendiriyor: “Yıkılan okullar az hasarlı okullarla eşleştirildi. Dolayısıyla öğrenciler alım çevresi dışındaki okullarda eğitim görmek zorunda kalacak. Bu aynı zamanda yeni okullara ulaşmada yeni problem yaratacaktır. Kentimizde ulaşım hala büyük bir sorun! Dolmuş, minibüs gibi toplu taşıma araçlarının eksikliği, çocukların kendi mahallesindeki okula gitmesini de zorlaştırıyor. Deprem sonrası değişen yerleşim birimleriyle birlikte dolmuş, minibüs hatlarının yeniden revize edilmesi gerekmektedir. Deprem bölgesindeki ekonomik koşullar ve işsizlik düşünüldüğünde servis tutmak ciddi bir külfet taşımaktadır.” (Hatay Depremzede Derneği Basın Açıklaması, Eylül 2023).

“Otobüsler her yere gitmiyor, servis ihaleleri ya tam yapılmış değil ya da yapılmışsa bir servisin aylık ücreti 3000 lira ve konuştuğun bir kadın üç çocuğunun olduğunu söyledi ve ben aylık 9 bin lira nasıl vereceğim dedi.” (Bir Öğretmen)

Yüksek Başarılı Bazı Okulların Dokusu Bozuldu: Okullar arasındaki başarı farklılaşmaları zaten bir problem, buna bir problem daha eklendi. Yüksek başarılı bazı okullar yeni öğrenci kabul ettiğinden veya başka okula taşındığından güçlükler yaşanmaktadır

Yükseköğretim Bir Dönem Tümden Kapatıldı, Dört İlde Hâlâ Uzaktan: Yüksekokullar, üniversiteler bir dönem boyunca ülke genelinde kapatıldı. Öyle ki zaten mağdur duruma düşmüş 4 ilde yeni öğretim yılı için de uzaktan öğretim kararı alındı. Bu durum öğrencilerin nitelikli öğretim alma haklarını yok saydığı gibi şehirlerin toparlanmasını da olumsuz etkiliyor.

Yükseköğretimde Afetzede Kontenjanı Sadece Bölge Üniversitelerine ve Afetzedelere Yük Getirdi: Tüm uyarılara rağmen afetzede kontenjanı ülke geneline değil sadece bölge üniversitelerinde ek kontenjan olarak düzenlendi. Bu durum hem afetzedeleri kendi afet bölgelerine mahkûm etti hem zaten sorun yaşayan afet bölgesindeki üniversitelere ek yük getirdi. Öyle ki, afet bölgesindeki üniversitelere ek kontenjan verildi, sonrada dört ilde şartları uygun değil diye uzaktan öğretime geçildi, afetzede gençler ve afetzede üniversiteler bir kez daha mağdur edildi.

Kiralar Katlandı, Uygun Barınma ve Çalışma Ortamları Sağlanamadı, Konteynere Masa Bile Sığmıyor: Bölgede 200 bin civarında öğretmen görev yapıyor. Öğretmenlerin ne kadarının barınma sorunu var, bununla ilgili bir sayı açıklanmadı. Ancak Milli Eğitim Bakanlığı yetkililerinin verdiği bilgiye göre, öğretmenlerin barınması amacıyla Hatay’a 6 bin 343, Kahramanmaraş’a 1500, Adıyaman’a 1278, Malatya’ya 893, Gaziantep’e 411, Osmaniye’ye 400, Kilis’e 200 ve Şanlıurfa’ya 51 olmak üzere 11 bin 76 konteyner tahsis edildi (AA, 07.09.2023).

Oturulabilir konut stoku azalınca, bölgede kiralar da ikiye üçe katlanmış bulunuyor.

Konteynerlerde yaşamlarını sürdürmek durumunda kalan öğretmenlerin ve öğrencilerin eğitim öğretime uyarlanmada, uygun çalışma ve hazırlık ortamı bulmada güçlükler yaşadığı açık bulunuyor. Konteynerlere küçük bir masa bile koymak güçlük yaratıyor.

Beslenme Sorunları, Okulda Yemek Sorunu Çözülemedi: Afet şartlarında ne öğrenci haneleri ne de öğretmenlerin bir kısmı sağlıklı gıda ve beslenme şartlarını karşılayamıyor. ”Evi, işi yıkılan ya da ev ortamı uygun olmayan, üstüne üstlük ekonomik kriz içinde yaşamını sürdürmeye çalışan aileler” asgari gıda ihtiyaçlarını sağlıklı karşılayamıyor. (Hatay Depremzede Derneği Basın Açıklaması, Eylül 2023).

Tüm okullara sağlıklı yemek ulaşmıyor: “Deprem sonrası en büyük sıkıntımız yemek oldu bizim. Öğrencilere her öğlen yemek gelmesi gerekiyor ama okulumuza gelmiyor şu an. Anaokullarına gidecek kahvaltılardan veririz demişler ama onu da her öğlen bir öğretmen gidip alacakmış. Normalde sulu yemek gelirdi bizim çocuklara, bu sene yok.” (Bir Öğretmen)

“Bizim okul meslek lisesi. Beslenme durumları kötü hiç ortalama kiloda öğrenci yok diyebilirim fiziksel olarak çok zayıflar bununla birlikte algıları da çok zayıf. Sokak hayvanlarımız da çok kötü durumda, okul bahçemizde ölüyorlar.” (Bir Öğretmen)

Psikososyal Destekler Sağlanmadı, Uyarlanma Güçlükleri Var: Tüm bölge ağır bir yıkımdan geçerken ne çocuklara ne de aile ve öğretmenlere yeterli rehberlik ve psikososyal destekler verilememiş bulunuyor (Hatay Depremzede Derneği Basın Açıklaması, Eylül 2023).

“Çocuklar deprem döneminin öncesine dönemediler, kafaları da davranışları da hala çok karışık, ödevler ve okula karşı isteksizler.” (Bir Öğretmen)

“Her yerde iş makinaları ve yıkılmayı bekleyen binalar var. Öğrenciler yoğunlaşamıyor, çoğu da konteyner kentlerden falan geliyor yaşamlarında kendilerine göre yani eğitimden daha ciddi problemleri var.” (Bir Öğretmen)

“Gecen yıl depremden dolayı devam zorunluluğu kaldırılınca ise başlayan bazı öğrencilerim henüz okula gelmiyor. Bunun yanında bu yıl ortaokula başlayan öğrencilerin seviyesi çok kötü. Pandemi ardından deprem öğrencileri okuldan uzak tuttu.  Bana göre öğrenciler doğru dürüst eğitim almadan ortaokula geçti. Uzun yıllar bunun etkisi yaşanacak gibi.” (Bir Öğretmen)

SORUN EKONOMİ POLİTİK, ÇÖZÜM EKONOMİ POLİTİK: İNSAN TOPLUM DOĞA ODAKLI DÜZEN, BİLGİ TEMELLİ EĞİTİM ŞART

Afetin eğitime etkisinden öte eğitimin afete etkisi çok daha kritik önemde bulunuyor. Burada, daha çok birincisi, afetin eğitime fiziki erişilebilirlik bakımından etkilerine dair bazı deneyimler not edilmiş oldu. Bu sınırlılıkla birlikte, bunlar bile barınma, beslenme, sağlık, ulaşım, alt yapı ve okul şartlarına dair acil yapılacak pek çok sorunu göstermektedir.

Bu sorunlara çözüm bulmak; bugünkü bilgi ve teknoloji çağında hiç de zor değil ama kısa ve uzun erimde doğru düzgün bir toparlanma için en başta ekonomi politiğin başka bir hale; insan, toplum, çocuk, öğrenci, doğa dostu bir ekonomi politik haline dönüştürülmesi, yani öncelikle köklü bir anlayış değişikliği gerekiyor.

Yeni afetlerin önlenebilmesi için ise afetin eğitime etkisinden önce eğitimin afete etkisi dikkate alınmak zorunda, yani eğitim şart.  Eğitimin eğitim olabilmesi için de bilgi temelli olması; bilim, matematik, felsefe, sanat, teknik temelli olması; bunlarla beraber yeryüzü, gökyüzü, psikoloji, sosyoloji, uygarlık tarihi dersleri olması; tüm derslerin olumlu olumsuz örnekleri aktararak güncele dair insanlık dersleri çıkarılabilecek tarzda, ahlak bilgisine, ekonomi politiğe temel olacak tarzda olması; bu derslerin hem bilimsel hem de insan toplum doğa odaklı olması şart.

Adnan GÜMÜŞ (TTB Okul Sağlığı Çalışma Grubu Üyesi),
Emin NERGÜZ (Hatay Depremzede Derneği Eğitim Komisyonu Üyesi),
Öğretmen Paylaşımları

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Güvenlik Kodu * Time limit is exhausted. Please reload the CAPTCHA.