Kendi Hastalığının Otoportresini Çizen Ressam: William Utermohlen

Kültür-Sanat

Ali İhsan Ökten

William Utermohlen (1933-2000), kendi hastalığını çarpıcı bir şekilde ele alan sanatçılardan biridir. 1995 yılında Alzheimer teşhisi konulan Utermohlen, bu süreden sonra ölümüne kadar sadece kendi portresini çizerek hastalığın kendindeki etkisini anlamaya ve anlatmaya çalışmıştır.

Sanatçının hastalıktan sonra her yıl çizdiği oto portrelerinde, hastalığın sanatçının algısında yarattığı tahribat yakından görülebilmektedir. Zaman içerisinde, zaman, mekân ve uzay algısını yitiren sanatçı, cisimleri ve kendi bedeninin formunu unutmaya başlamıştır. Sanatçının son yıllardaki çalışmaları dikkatle incelendiğinde, yüzün olması gereken formdan uzak biçimde çizildiği görülmektedir. Gözler, ağız ve burun simetrik çizilememiştir. Sanatçının 2000 yılındaki son resminde, artık kendi şeklini tamamen unuttuğu görülmektedir. Bu çalışmada sadece yuvarlak bir kafa biçimi görünmektedir. Bunun dışında hiçbir detay çizilememiştir. Artık sanatçının kendilik algısının tamamen yitirildiği görülmektedir.

Alzheimer hastalığı teşhisi konulan ressam William Utermohlen’in, hastalığının başladığı 1995’ten ölümüne kadar 5 yıllık sürede, hatırladığı kadarıyla kendi portrelerini tuvale yansıtmıştır. Bu sürede yaptığı otoportreler, Alzheimer hastalığının kendisinde nasıl ilerlediğini gözler önüne sermektedir. Portrelere bakıldığında ressamın önce korku ve yalnızlığı, sonra isyanı ve öfkesi, ardından da utancı ve ıstırabını görebiliyoruz. Yaptığı resimlerden belli yeteneklerinin ne zaman kaybolduğu adım adım izlenmektedir. Bilim insanları, Alzheimer hastalığının sanat yeteneklerini mahvetmiş olmasına karşılık Utermohlen’in yaratma arzusunu engelleyememesi karşısında çok etkilenmiştir.

1995 yılında 73 yaşındayken alzheimer teşhisi konulan Utermohlen, 2000 yılına kadar resim yapma kabiliyetini azalarak yürütür. Hastalığın semptomları dört yıl önce başlamıştır; kravatını bağlamada, günlük olaylarla ilgili hafızada başarısızlıklar, yazma becerilerinde gerileme, depresif ruh hali ve sosyal geri çekilme gibi belirtiler ortaya çıkmıştır. Nörolojik muayenede orta derecede genel bilişsel bozulma, işitsel bellekte ve sözcüklerin geri kazanılmasında eksiklikler, duyusal yoksunluklar, matematiksel hesaplamaları gerçekleştirmede güçlükler ve görsel-uzaysal ve görsel algısallıklarda düşüş saptanmıştır. Ressamda önce hafıza ve konsantrasyon sorunları başlamış, beyinde, uzay zaman betimlemesi ve oryantasyonu bozulmuştur. Cisimleri tanıma ve fonksiyonlarını anlamakta zorluk çekme, karar verme ya da hareketleri anlamakta yetersiz kalma, berrak düşünce ve karar verme yetisi zaman geçtikçe sönmüştür.

Utermohlen, 1996 yılında yaptığı “Otoportre I”de kızgınlık ve korku içinde yere bakıyor, çenesi ileri çıkmış ve gözleri korkuyu saklamaya çalışır gibi. Aynı yıl çizdiği bir karakalem insan figürü uzay bilincinin kaybolduğunu ortaya koyuyor, çünkü kolları ve bacakları doğru yere yerleştiremiyor. Aylar ve yıllar geçtikçe resimler daha bir deforme hal alıyor. Oysa Utermohlen doktorlara yapmak istediği resmin böyle bir şey olmadığını söylüyor. Philadelphia Üniversitesi’nden tıp ve sanatlar uzmanı Dr. Rhonda L. Soricelli, “Bu tablo beyninde neler olup bittiğini görsel bir ifadesidir. Bakarken insanın içi parçalanıyor” diye belirtir Utermohlen’in yaşadığı dramı.

Alzheimer hastalığı, sonunda Utermohlen’in tüm iletişim yeteneğini de yok ediyor. Ancak Utermohlen, hastalığının seyrini görsel olarak sergilemeye gönüllü olan araştırmacılar için çok değerli bir hizmet vermiş oluyor. İnsanın beynine kendi varlığını unutturan, bütün benliğini ve becerilerini çalan Alzheimer’ın yarattığı tahribat, bu hastalığa yakalanmış bir ressamın fırçasından tuvale yansıyor. 1999-2000 yıllarında yaptığı son çalışması olan “Silinmiş Kendi Portresi”nde Utermohlen, kendisine benzetmek için tekrar tekrar çaba göstermiş, sonuçta basit bir kafa resmi çizebilmiştir. Yüzdeki ayrıntıların olması gereken yerlerde sadece belli belirsiz renkler bulunur.

1995 ile 2000 yılları arasında çizilen otoportreler gerçekten de eşsiz sanatsal, tıbbi, nörolojik ve psikolojik belgelerdir. Bunlar, zihnine ve duyularına musallat olan amansız bir hastalık karşısında kimliğini ve dünyadaki yerini korumak için mücadele eden, mahkûm bir adamı tasvir eder. Cesaret ve azimle, sanatçı her noktada algısının ve motor becerilerinin artan sınırlamalarına göre stilini ve tekniğini uyarlayarak, içinde bulunduğu zor duruma ait görüntüler üretir. Yaşamının sonuna kadar, renk, fırça darbesi ve çizgi, görsel ve psikolojik gözlem ve gerçeklerin sadık bir şekilde sunulmasına adanmış bir ömrü, sanatsal ve ifade edici bir şekilde resmeder.

William Utermohlen, Alzheimer Teşhisinden Sonra Otoportre Çizimleri, Loyola University Museum of Art
William Utermohlen, Alzheimer Teşhisinden Sonra Otoportre Çizimleri, Loyola University Museum of Art

Kaynaklar

  1. Bordin, G., D’ambrosio, L. Medicine İn Art. (J. Hyams, Çev.) Los Angeles: The J. Paul Getty Museum Getty Publications. (2010)
  2. Rhonda L Soricelli. Medicine and the arts. A series of self portraits by William Utermohlen. Commentary. Academic Medicine 81(11):p 997, November 2006
  3. Huriye Güre. Necmettin Erbakan Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Resim Anabilim Dalı Resim Bilim Dalı Tıp Olgusunun Resim Sanatına Yansıması. Yüksek Lisans Tezi. Konya. 2022

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Güvenlik Kodu * Time limit is exhausted. Please reload the CAPTCHA.